Cengiz Akduman - Kenan Uluergüven - Doç Kamil

Cengiz Akduman

 

DOÇ KAMİL

Çocukluğundan beri düşkündü kamyonlara. İlkokul bitince, yaz tatilinde kamyoncu amcası, yanına aldı Kamil’i. Kamil çok sevdi bu işi. Bugün bir yerde, yarın başka bir yerde, bitmek bilmeyen yollarda çeşit çeşit ne yükler taşındı oradan oraya. Kamil kararını verdi. Babasına, amcasına çok dil döktü, yalvardı yakardı, sonunda kamyoncu olma isteğini kabul ettirdi. Bıraktı okulu. Amcasının çırağı, yardımcısı olmuştu. Askere gidene kadar kamyonculuğu, esnaflığı, hayatı öğrenmişti.

Askerlik dönüşü gönül koyduğu kamyonculuğu kendi kamyonunda yapmanın hayalini kuruyordu ama yeterli sermayesi yoktu. Günün birinde, amcası artık işi bırakmasının zamanının geldiğini, kamyonunu uygun fiyata Kamil’e devredeceğini, Kamil’in çalışıp kazandıkça borcunu ödeyebileceğini söylediğinde, dünyalar onun oldu. Çıldırasıya sevindi. Hayalleri gerçekleşiyordu. Kırk iki model Dodge Kamyonun direksiyonun başına geçtiği gün, mutluluktan havalara uçuyordu. Kamyonuna hep gözü gibi baktı. Artık bir de lakabı oldu Doç Kamil dediler ona.

Ne yükler getirdi, nerelere götürdü, bir o şehir, bir bu şehir taşıdı durdu yükleri. Mahallenin güzeli Müzeyyen’e kaptırdı gönlünü. Birlikte kaçamaklarla gezdiler, pikniklere gittiler. Sevdalısından uzak kalamadığı için, artık uzun yola çıkmaz oldu. Müzeyyen’in ailesi, bizim kamyoncuya verilecek kızımız yok dediler. Çok geçmeden de ailece Almanya’ya işçi olarak gittiler. Müzeyyen’in Kamil’in yoldan gelişini beklediği gibi, Kamil de Müzeyyen’den gelecek mektupları bekler oldu. Bir gün, veda mektubu aldı. Müzeyyen, ailesinin zoruyla evlendirileceğini bildirdi. Hüzünle son buldu aşk hikâyeleri.

Ne yükler taşımıştı ama bu yükü taşımak ağır geldi Doç Kamil’e. Çok kırgındı hayata. Yıllar yılları kovaladı. Artık yol arkadaşı, emektar kamyonu, zorlanmaya, yükler ağır, yollar uzun gelmeye başladı. Arızalar birbirini kovaladı. Yepyeni güçlü kamyonlar, dolu dolu yükleri hızla taşımaya başlamışlardı. Hayat Doç Kamil’i de zorlamaya başladı. Onun da eski gücü yoktu artık. Sığındı gecekondusuna. Doç Kamil vazgeçmedi emektar Dodge kamyonundan. Çekti kamyonunu da gecekondusunun yanı başına. Artık bir hırka, bir lokma misali yaşıyordu hayatı. Kamyonunun kaportası ile sırtındaki hırkası, adeta birbirlerinin simgesi oldu. Artık taşıdığı yük, sadece öyküsünden ibaretti.


Fotoğraf : Cengiz Akduman
Öykü : Kenan Uluergüven


1 yorum:

  1. Bu güzel fotoğrafı böylesine güzel bir öykü ile buluşturan değerli sanatçıları candan kutluyorum. Siyah beyaz fotoğrafa bakıp öyküyü okurken kendimi eski bir Türk filminin içine doğru bir yolculuğa çıkmış gibi hissettim.
    Yıldırım Söylemez

    YanıtlaSil

Yorum yaparken:
1. Yaptığınız yorumun, mutlaka konuyla ilgili olmasına özen gösteriniz.
2. İsim ve Soy ismi yazmayı unutmayınız.
3. Konuyla ilgili olmayan sorularınız için lütfen iletişim formunu kullanınız.

© Onanafod Blogunda yayınlanan tüm fotoğraf ve yazıların telif hakları, Onanafod blogu sanal yayını, tanıtımı, kitapları dışında fotoğrafçıya ve yazara aittir.