İbrahim Ayşıl - Hüseyin Kekiç - Filozofun Piposu

İbrahim Ayşıl

FİLOZOFUN PİPOSU

Çaktırmadan mahalleye gelen gezginleri veya fotoğraf gruplarını takip eder, kimi zaman terzi, kimi zaman berber dükkanı, çoğunlukla da pastane veya kahvehane önlerindeki taburelere oturur, uzun sakalı ve alt dudağının kenarını sarkıtmış piposu ile bütün gün ilgi çekmeye bayılırdı.

Fotoğrafını çekmek isteyen birileri olunca da ağzından düşürmediği ve hiçbir zaman yanmayan, tütünsüz piposu ile hızlı hızlı ve anlamsızca konuşmaya başlardı.

O konuştukça, piposu, tıpkı temel reisin piposu gibi dudakları arasında sallanır ve karşısında duranlarda her an ağzından düşecek hissi uyandırırdı. Bu hissin etkisini çok iyi bilir ve kendisine olan bu ilgiyi canlı tutmak için, asla piposunu eliyle tutmaz, anlamsız sözlerini aralarda kahkahalarla süslerdi.

O gün, her zamanki gibi, elleri ceplerinde, dudakları arasında sallanıp duran piposuyla girdi içeri. Her masaya tek tek yanaşıp, bir filozof edasıyla ezberinde olan tiradları okuyarak dolaştı kahvenin içinde. Mahalleli olarak bizler, alışmıştık ona, piposuna ve anlamsız tiradlarına.

Mahalleye yakın zamanda taşınmış ve bir depoda gece bekçiliği yapmak zorunda kalan öğretmen emeklisi, dikkatle okuduğu gazeteden başını kaldırıp tersleyince onu, hemen sustu.

Önce kendi etrafında bir tur döndü ve sonra herkesin şaşkın bakışları önünde, cebinden çıkardığı sol eliyle sandalyeye tutunarak, sağ eliyle ilk defa ağzındaki pipoyu çıkardı. Onun özür dileyen mahcubiyeti ile öğretmen de sessizce önündeki gazeteye döndü.

İşte o günden sonra da...

Fotoğraf : İbrahim Ayşıl
Öykü : Hüseyin Kekiç / 15.08.2023

1 yorum:

Yorum yaparken:
1. Yaptığınız yorumun, mutlaka konuyla ilgili olmasına özen gösteriniz.
2. İsim ve Soy ismi yazmayı unutmayınız.
3. Konuyla ilgili olmayan sorularınız için lütfen iletişim formunu kullanınız.

© Onanafod Blogunda yayınlanan tüm fotoğraf ve yazıların telif hakları, Onanafod blogu sanal yayını, tanıtımı, kitapları dışında fotoğrafçıya ve yazara aittir.