Özgen Beşli - Didem Nuhoğlu Utar - Kahraman

Özgen Beşli

KAHRAMAN

Dimdik karşımda duruyor sıpasının sırtında. Anadolu’nun bir köyünde yaşıyor besbelli. Öyle bir bakıyor ki, bakışına takılıp kalıyorum. Enfes bir bakış bu, uzaklara, belki geleceğe. Sıpanın bakışı da apayrı bir havada, mesafeli ve ağırbaşlı. Çocuğun bakışıyla, ardındaki hikayeyi arıyorum zihnimde. Kalın bir kitabın sayfalarını çevirirken kokusunu almaya çalışır gibi adeta.

Birden, sisin içinden beliriveriyor gözümde hayattan bir sahne. Köyünde ailesi ve kardeşleriyle yaşayan, ailesinin ilk göz ağrısı bir oğlan çocuğu. İlk göz ağrısı olmanın verdiği duyguyla, sorumluluklarının da bilincinde bir küçük adam. Okuldan koşarak gelmiş, doğruca damın oraya gidiyor. Keçileri otlatmaya meraya gidecek, çok geç olmadan. Yeri geliyor, evin damında besledikleri, birkaç keçi ve koyuna çobanlık ediyor, bazen de tarla sürüyor babasıyla. Ama köy okulundaki öğretmeninin de gözdesi. Derslerine çalışıyor ve öğretmeninin hediye ettiği kitapları bir çırpıda okuyor. Belli ki meraklı okumaya ve başka dünyaları tanımaya. Bir de can dostu var; minik sıpası. Her fırsatta onunla birlikte vakit geçiriyor. İşte yine sıpasıyla zaman geçirdiği bir anda, bu kez okuduğu hikayelerden onu etkileyen bir kahramanın edasıyla bakıyor, sanki atının üzerinde muhteşem kılıcıyla duran bir şövalye gibi.

Yine dönüyorum o bakışlara; güzelim sıpanın bakışı ve oğlanın edası bambaşka bir tad bırakıyor insanda. Nice masallardaki, filmlerdeki kahramanlardan öte bir şey var onlarda. Sıpanın o soğukkanlı bakışı ve çocuğun bir eli cebinde, diğer eliyle sopasını kaldırırken verdiği poz, çok şeylere meydan okuyor sanki. Arkalarından gelecek fırtınanın habercisi kapkara bulutlarla alay edercesine bir bakış bu. Hayatındaki eksiklere, mutsuzluklara, hayatın kendisine bir meydan okuyuş. Sıpayla, çocuk ayrılmaz bir ikili. Biri eksik olsa, fotoğrafta bir şeyler yarım kalacak adeta. Bakışındaki parlaklık ise çok şeyin habercisi, geleceğini yazmaya muktedir bir ifade. Şimdilik birlikte yazacaklar bu hikayeyi, sonra hikaye bambaşka yerlere evrilecek, belki sıpa olmayacak o hikayede bir süre sonra.

Tam da şimdi, bu kareyle yazmaya başlıyorlar kendi hikayelerini. Çekivermişler arkalarındaki perdeyi, hayatın ağırlığını bir süre olsun hissetmemek için; çocuk her yerde çocuk. Dalıveriyorlar hayal dünyasına, peşlerinde beni de sürükleyerek.

Perde onlar için açılıyor; ‘Kahraman ve Sıpası’. Birazdan koşuverecek dört nala küçük sıpa, sırtında süvarisi ile, göz alabildiğine uçsuz bucaksız ovada, kendilerinden olmayan suratsız minik patates adamları acımasızca ezip geçecekler. Sonra, gezmeye devam edecekler diyarları birlikte. Ta ki örttükleri perdenin ardından gelen ses, onları durdurana dek.

Kahraman, haydi yemek vakti”


Fotoğraf : Özgen Beşli
Yazı : Didem Nuhoğlu Utar / 17 Ekim 2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yaparken:
1. Yaptığınız yorumun, mutlaka konuyla ilgili olmasına özen gösteriniz.
2. İsim ve Soy ismi yazmayı unutmayınız.
3. Konuyla ilgili olmayan sorularınız için lütfen iletişim formunu kullanınız.

© Onanafod Blogunda yayınlanan tüm fotoğraf ve yazıların telif hakları, Onanafod blogu sanal yayını, tanıtımı, kitapları dışında fotoğrafçıya ve yazara aittir.