Merih Akoğul |
O, BU, BEN
1980'li
yıllar.
İlk gençliğim. Lise son sınıftayken ordu yönetime
el koymuş ve on iki Eylül askeri darbesi ile tanışmışım. Evde
soba kurup kitap yakmışım annemle birlikte. Neden; çünkü amcam,
Urfa Suruç'ta henüz
çiçeği
burnunda teğmen ve sıkıyönetim komutanıyken kendisine isnat
edilen bir suçla Metris Cezaevinde.
Babam, amcamın vasisi olduğu
için, her an askerlerin evimizi basıp arama yapabilme korkusunu
yaşıyoruz. Evin baş köşesinde, salonda çerçevesinde büyük
Atatürk fotoğrafı asılı. Acaba bu fotoğrafın salonda baş
köşede duvarda olması evi aramaya gelecek askerler açısından
caydırıcı olur mu? Aklıma geliyor sadece.
Aynı zamanda
üniversiteye hazırlanıyorum. Zamanın yerli, meşhur şarkıcıları
İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, sokaklarda,
üç tekerlekli seyyar satıcı arabalarında
Hatasız Kul Olmaz, Çeşme, Ayağında Kundura şarkıları. Odamda,
Orhan Gencebay ile
Zengin ve Yoksul dizisinin başrol
oyuncusu Nick Nolte'nin posteri var.
Okumaya çok meraklı
olduğum için imkanlar ölçüsünde dergiler alıyorum. Hey, Onyedi
Aylık Gençlik Dergisi.
Posterler
dergilerin hediyeleri.
Gazetelerin de
dergi
ve poster ekleri var. Babam odamdaki Nick Nolte'nin posterine
takıyor. Kendince beğenmiyor tabii... Kızının beğenilerinden
kuşkulu, "Kızım
Sirkeci Hamallar Pazarında bu tiplerden çok var"
diyor. Ama ben beğenimi yanımda taşıyorum, kazandığım
üniversitenin yurdundaki odamda, ranza şeklindeki yatağımın yanı
başına asıyorum. Yurttaki kız arkadaşlarım da beğenilerimden
muzdarip. Şimdilerde diziyi de hatırlamıyorum, oyuncunun o dönemki
hallerini de. Dizinin ismi kalmış aklımda Zengin ve Yoksul. Hem
zenginmişiz hem de yoksul ve yoksun.
Artık odasının duvarlarına
poster asan genç var mıdır acaba. Anadolu'da gezdiğimiz
yerlerde esnaf dükkanlarında, kahvehanelerde hep Atatürk fotoğrafı
yanında yöresel takvim ve manzara fotoğrafları asılıdır. Bu
nesil dünyadaki zamanını tamamladıktan sonra bu bize özgü somut
olmayan kültürel miras da yok olacak. Şimdilerde artık gözler
duvarlarda değil ekranda. Hem de daraltılmış, sıkışık bir
ekranda umut arıyor.
Evimiz,
askerler tarafından aranmadı. Kitaplar boşuna kül oldu.
Keşke
yakmasaydık. Ama benim kararım değildi.
Fotoğraf
: Merih Akoğul
Anı
Öykü : Canan Tor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaparken:
1. Yaptığınız yorumun, mutlaka konuyla ilgili olmasına özen gösteriniz.
2. İsim ve Soy ismi yazmayı unutmayınız.
3. Konuyla ilgili olmayan sorularınız için lütfen iletişim formunu kullanınız.
© Onanafod Blogunda yayınlanan tüm fotoğraf ve yazıların telif hakları, Onanafod blogu sanal yayını, tanıtımı, kitapları dışında fotoğrafçıya ve yazara aittir.