Muhsin Özcan

 Sevgili Baytekin Hocam,

Öncelikle, 10 ANAFOD projesi kapsamında, ANAFOD’un 10. yılı ile ilgili düşüncelerimi yazılı olarak paylaşmamı istemeniz nedeniyle teşekkür ederim.

Sözlerimin hemen başında, resmi kuruluşundan kısa bir süre öncesinden beri ANAFOD’u hayata geçiren grupla tanışmış olduğumu, ANAFOD’un kuruluşuna giden süreci az çok bildiğimi ve resmi olarak kuruluşundan kısa bir süre sonra da üye olarak bugüne kadar birlikteliğimizi sürdürdüğümüzü belirtmek isterim.

Ayrıca, başlangıcından beri üye olmama rağmen, gerek fotoğraf üretim ve paylaşımı ve gerekse proje ve etkinliklere –kendimce nedenlerle- hemen hiç katkıda bulunamadığımı da özellikle vurgulama gereği duyuyorum. Bu durumda, 10. yılını tamamlayan derneğimiz ile ilgili görüş ve düşüncelerimi “hariçten gazel okuma” olarak görülmeyeceği ümidiyle kısaca dile getirmek isterim.

1. ANAFOD, “dernek”, “kulüp”, “platform” vb. çok sayıda oluşumun bulunduğu bir alanda, etkinlikleriyle kısa bir sürede öne çıkabilmiştir. Bu bağlamda en çok önemsediğim, fotoğraf dünyamızın ünlü isimleriyle yakın ilişkiler içinde olunması, ANAFOD üyelerinin pek çok fotoğraf duayeni ile tanışıp iletişim kurmasının, söyleşi, sunum, proje danışmanlığı vb. etkinliklerle onların deneyimlerinden yararlanma olanağı bulmasının ve bunun sonucunda çeşitli projeler, sergiler ve kitaplar gibi önemli çalışmaların yaratılmasının sağlanmasıdır.

2. ANAFOD, birbirlerini yakından tanıyan bir grup fotoğrafçının girişimleriyle dernekleştikten sonra da, ilk zamanlar pek fazla olmayan üyeleri arasında yakın, samimi ilişkiler kurulmuş, bu durum “aile olmak” şeklinde dile getirmiştir. Bu yakın ilişki ve samimiyetin üyelerin birbirlerini yakından tanımalarına, dernek çalışmalarına daha çok ilgi göstermelerine, etkinliklerin elbirliğiyle, coşkuyla yapılmasına yol açtığını düşünüyorum.

3. Bu durumun -kurumsallaşma ve burada ayrıntısına girmek istemediğim- diğer bazı açılardan olumsuz sonuçlarının da olduğunu ve artık bir araya gelip yüz yüze buluşabileceğimiz derneğimize ait bir mekanın olmadığını da göz önünde bulundurmakla birlikte, aynı samimi ortamın devam ettirilmesinin yararlı olacağı görüşündeyim. Aynı şekilde, daha önce düzenlenen “fotoğraf gezileri”nin fotoğraf üretimi anlamında çok gerekli olmasa bile, üyelerin birbirlerini daha yakından tanımaları açısından önemini vurgulamak isterim.

4. ANAFOD’un proje çalışmalarının çoğunluğu, üyelerin projeden önceki bireysel üretim ve birikimlerinden seçiciler tarafından projeye uygun görülerek seçilen çalışmalardan oluşmaktadır. Bunun yerine, başlangıçta içeriği, koşulları, takvimi vb. açık, net ve anlaşılır biçimde belirlenmiş projeler için bireysel veya gruplar aracılığıyla, -belli bir proje için- fotoğraf üretilmesi şeklindeki proje çalışmalarına ağırlık verilmesinin daha yararlı ve verimli olabileceğini düşünüyorum.

5. ANAFOD’un, fotoğrafla ilgili çeşitli alanlarda eğitim programlarının devam ettirilmesinin gerekli olduğu görüşündeyim. İlgili ve meraklı kişilerin internet üzerinden, ilgilendikleri konularda çok çeşitli bilgiler edinebilmesi mümkün olduğu halde, bu bilgilerin fotoğraf derneği gibi bir kurum tarafından, çerçevesi iyi belirlenmiş bir eğitim programı aracılığıyla edinilmesinin daha verimli olacağını kanıtlayıcı eğitim programları olmalı ve bunlar süreklilik kazandırılmak suretiyle derneğe maddi katkı sağlayacak etkinlikler haline dönüştürülmelidir.

6. Kadın üyelerin ANAFOD’a önemli katkılarda bulunmaları, son yönetim kurulundan da anlaşılacağı üzere dernek yönetiminde çok etkin olmalarına benzer şekilde, ANAFOD’un gençlerin ilgisini daha fazla çekecek ve daha fazla gencin ANAFOD’a üye olmasına yol açacak çalışmalar yapması uygun olacaktır.

7. ANAFOD üyelerinin üretimlerinin somut ve kalıcı çıktıları diyebileceğim özellikle kitap çalışmalarını çok önemsiyorum. Bununla birlikte, web sitesi ve sosyal medya hesaplarının ANAFOD’un gerek üyeleriyle ve gerekse üye olmayan fotoğrafla ilgili kişi ve çevrelerle sürekli etkileşimindeki ve ANAFOD’u daha bilinir, görünür ve takip edilir kılmaktaki önemine de dikkat çekmek isterim.

   Selam ve saygılarımla.

   Muhsin Özcan