Aykan Özener |
UTANDIRAN FOTOĞRAFLAR
Yanıp sönen ışıklarıyla, haydi kalk, doğa seni bekliyor, poşetini unutma, eldiven de al yanına, insanların keyif yapayım derken doğaya bıraktıkları çöpleri topla diye beni ısrarla uyarıyordu güzel saatim. Gözlerimi açtım, ama her zamanki güzel enerjimle sabahım güzel, mutlu, umutlu ve neşeli olsun diye saatimin aksine tüm pozitif enerjimle kalktım yatağımdan. Perdemi açar açmaz, güneşin doğmaya yakın uzantıları geliyorum dedi.. Güzel bir hava neden almayayım, aç pencereni Seçil dedim ve içime o güzel havayı çektim.
Şimdi doğada, elimde eldivenlerim ve poşetimle, hem tempolu adımlarla yürüyerek sabah sporumu yapıyor, hem de gözlerimle çevreyi tarayarak elimdeki poşete, insanların bıraktıkları şişeler, cips ve içecek kutuları, plastik poşetler gibi atıkları topluyordum. Her gün mü atılır bunlar diye söylenirken, ıslanmış kuru yapraklar üzerinde, kim bilir ne için çekilmiş fotoğraftaki kadınla ve genç çocukla göz göze geldim. Ana oğul mu, abla kardeş de olabilir. Etrafa saçılmış başka fotoğrafları da görünce eğildim ve dokunamadan baktım sadece.
Ne kadar baktım bilmiyorum. Sonra, her gün gazetelerde çıkan insan kaçakçıları ile ilgili haberleri ve babaanemlerin yaşadığı zorlu göç yolculuğunu hatırladım. Babaannem ağlayarak, göç yollarındaki zorlu yürüyüşleri sonrasında Dramadan trenle Selanik’e oradan gemi ile İzmir’e geldiklerini, doğduğu topraklara veda edişini, komşularıyla ayrı düşmelerini, kiminin bir mendilini, kiminin bir yazmasını, kiminin bir fotoğrafını işaret olsun diye geçtikleri yollara bıraktıklarını anlatırdı bize.
Bu fotoğrafların da mülteciler tarafından göç yollarına bırakıldığı duygusu ile sarsıldım ve kendimden utandım...
Fotoğraf
: Aykan Özener
Öykü : Aydanur Atamdede / Ağustos 2023
Emeklerine sağlık arkadaşım, bir fotoğraf karesi çok şey anlatabiliyor bizlere, sen de harika yazıya dökmüşsün, tebrik ederim.
YanıtlaSilTebrik ederim Aydanur. Utanırsak ancak dünyayı değiştirebiliriz. Utanmaya devam.
YanıtlaSil