Murat Harmanıklı |
Kıpırtısız, eylemsiz.
Duruyorum.
Yağmur
damlaları yüzümü ıslatıyor.
Duruyor
ve sağımdan, solumdan, önümden, arkamdan akan hayatları
hissetmeye çalışıyorum.
Hangisi
gerçek, hangisi değil.
Hangisi
var, hangisi yok?
Gözümü
kapatıyor ve telaşlı adımların ıslak kaldırımlardaki sesini
dinliyorum.
Bu
telaş!
Bir
yerlere bir şeylere yetişme telaşı, sanki yarın
olmayacakmışçasına.
Kurulmuş
bir saatin tik takları tam da yarın duracakmışçasına.
Ah
bu telaş!
Sonu
gelmeyen…
Açılan
şemsiyeler, sıklaşan adım sesleri, kornalar, açılan-kapanan
otomobil kapıları, bağırış, çağırış.
Bütün
sesleri tek tek ayırt edebiliyorken birden hepsi toplanıp uğultuya
dönüşüyor zihnimde.
Kör
karanlık bir uğultu.
İçim
sıkılıyor, nefesim daralıyor.
Bir
kuş cıvıltısı duysam belki kendime geleceğim.
Ya
da bir ateş böceği görsem…
Yüzüm,
saçlarım sırılsıklam.
Tıpkı şairin dediği gibi :
Duruyor
ve dinliyorum.
Kocaman,
gri bir canavarın dişlerinde öğütülen hayatlarımızın sesini
dinliyorum.
Kurgulanmış
hayatlar akıyor sağımdan, solumdan.
Birbirinin
tıpatıp aynısı.
Binlerce,
onbinlerce maske, rengarenk, görevini kusursuzca yapan.
Uzaklaşan,
yaklaşan, hızlanan, yavaşlayan adım seslerine karışan korna
sesleri, bağırış, çağırış.
Bütün
sesler tek bir uğultuya dönüşürken kulaklarımda, görüntüler
de gittikçe bulanıklaşıyor.
Şemsiyemi
açıp telaşlı adımlara kendi adımlarımı uydurarak bilmediğim
bu şehrin, hiç bilmediğim bu caddesinin tam ortasından hiç
bilmediğim bir yöne doğru yürüyorum.
Kaçarcasına koşmaya başlıyorum.
Yazı : Gamze Doğru
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaparken:
1. Yaptığınız yorumun, mutlaka konuyla ilgili olmasına özen gösteriniz.
2. İsim ve Soy ismi yazmayı unutmayınız.
3. Konuyla ilgili olmayan sorularınız için lütfen iletişim formunu kullanınız.
© Onanafod Blogunda yayınlanan tüm fotoğraf ve yazıların telif hakları, Onanafod blogu sanal yayını, tanıtımı, kitapları dışında fotoğrafçıya ve yazara aittir.